
Selam arkadaşlar.
Benim adım Gül. 23 yaşındayım. Beyaz tenli bir kızım. Kahverengi saçlarım ve gözlerim var. Saçlarım uzun ve çok kıvırcık, çok seviyorum onları. Oval bir yüze sahibim. Burnumun çok küçük olduğunu söyleyemeyeceğim ama büyük de değil, şekli düzgün. İnce dudaklarım var. Çok fazla spor yapan bir insan olduğumdan vücudum sportif duruyor. Günlük hayatımda uzun ve bol elbiseler giymeyi tercih ediyorum sıcak günlerde özelikle çok rahat oluyor. At binmeyi ve atları çok seviyorum. Canım sıkkın olduğunda atımı da alıp saatlerce onunla sohbet ettiğim çok oldu. Büyük bir ailemiz var, dedemlerle birlikte yaşıyoruz bu da beni biraz bunaltıyor bazen. O evde olmak bana zor gelmeye başladı. Beyaz atlı prensim beni gelip alsın istiyorum artık. Beyaz atın üzerine yakışan boylu poslu bir yiğit gelse de elimden tutup götürse beni diyorum. Kara kaşlı kara gözlü, sivri burunlu bir delikanlı olsun bu prens. Çok da uzun olmayan sakalları olsun. Al al yanakları, dudakları olsun. Güçlü bir sesi olsun, bana Gül desin, seni seviyorum desin de dünyalar benim olsun. Güçlü olan tek tarafı sesi olmasın tabi ki kendi de güçlü olsun, her anlamda güçlü. Bizi kimsenin rahatsız etmesine izin vermesin. Bana asla yalan söylemesin. Bir kere güvenim kırıldığında Japon yapıştırıcısıyla yapıştırsak da fayda etmez artık. Aileme de önem versin, onlara karşı çok saygılı olsun istiyorum, annem ve babama karşı hiç saygısızlık yapmasın onların da gönlünü edip tutsun elimden. Benim her sözüme dikkat etsin. Laf arasında ağzımdan kaçırdığım bir hayalimi ertesi gün bana sürpriz olarak sunsun mesela. İçimde hiçbir şeyin ukde kalmasına müsaade etmesin. Beni çok sahiplensin, öyle bir sahiplensin ki canından bir parça olayım benim en ufak bir yerime zarar geldiğinde zarar verenlerin canına okusun. Bana kendimi yetersiz hissettirmeden, beni her şeyden korusun. Yanlış anlamayın ben kendimi koruyamayacağımdan değil de düşünsenize salıncağa bindiniz sallanıyorsunuz o öyle bir endişeleniyor ki dursana bir yerine bir şey olacak şimdi diye sizi tutmaya çalışıyor. Kaybetmekten korkmasını isterim bir de o zaman beni üzmekten de sakınır incitmekten de. Kaybetmekten korkuyor demek bana önem veriyor, beni çok seviyor demektir. İnatçı olması da önemli çünkü ben de bazen gereksiz inat edebiliyorum ve naz yapabiliyorum. Her konuda yapmasını istememekle beraber bazı durumlarda bana bir şeyleri zorla yaptırmasını isterim. Yanlış anlaşılmaması için hemen örnekler vereyim. Mesela ben ona kütüğüm için yemek yemiyorsam bana o yemeği ne yapıp edip yedirmeli ya da yine aynı sebepten onun çok özenerek bana sürpriz olarak hazırladığı bir şeyi görmeye gitmiyorsam beni aaa yettin artık sen deyip omzuna alıp götürmeli. Böyle de deli olsun istiyorum işte. Benim için bu özelliklerdeki erkek tam bir prenstir.